Erbil (Rûdaw) – Almanya’nın başkenti Berlin’de, Ezidi Kürt halkının yaşadığı soykırımı ve insanlık dramını dünya kamuoyuna duyurmak amacıyla “Rojda” adlı dikkat çekici bir sergi açıldı.
Fotoğraf ve video belgelerle desteklenen sergi, özellikle 2014 yılında IŞİD tarafından Irak’ın Şengal bölgesinde gerçekleştirilen Ezidi soykırımı ve sonrasında yaşanan trajedilere odaklanıyor.
Cinsel saldırıdan kaçmak için kimliğini sakladı
Dualar, dini ritüeller ve sembolik anmalarla açılışı yapılan sergide en çok dikkat çeken hikayelerden biri, Cihan adlı genç bir Ezidi kıza ait. On yıl önce ailesiyle birlikte IŞİD tarafından kaçırılan Cihan, IŞİD’lilerin cinsel saldırısından kurtulmak için erkek kılığına girerek saçlarını kesti ve erkek kıyafetleri giydi.
Cihan, 10 ay sonra IŞİD’in elinden kurtulmayı başardı. Ancak ailesinden dokuz kişi hala kayıp.
Rûdaw’a konuşan Cihan El-Amır, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Bizi satın alan IŞİD’liler, Enbar’a (Irak’ın batısında bir vilayet) götürdü. Orada gizlice bir telefon çaldık. Eğer yakalansaydık hepimizi öldürürlerdi. O telefon sayesinde dayıma ulaştık. Dayım, para karşılığında bizi kurtaracak birini gönderdi. Yani bizi IŞİD’in elinden adeta satın aldı.”
Ezidi toplumunun tanıklıkları ve direnişi belgelendi
Sergide ayrıca birçok Ezidi ailenin yaşadığı acılar, kayıplar ve direniş anıları detaylı şekilde belgeleniyor. Video röportajlar, topluluğun maruz kaldığı derin travmayı ve buna karşı gösterdiği direnci gözler önüne seriyor. Tüm anlatılar, 2014’te Şengal’de yaşanan soykırım etrafında şekilleniyor.
Unutturmamak ve tanıtmak: “Rojda”nın mesajı
Serginin temel amacı, Ezidi halkının yaşadığı soykırımı unutturmamak, zengin kültürel mirasını tanıtmak ve uluslararası topluma yaşanan insanlık suçlarını hatırlatmak. Bugüne kadar, aralarında Almanya’nın da bulunduğu beş ülke Ezidİlere yönelik saldırıları resmi olarak “soykırım” olarak tanımış durumda.
Berlin’deki gösterimin ardından “Rojda” sergisinin Almanya’nın farklı şehirlerinde dolaşıma girmesi planlanıyor. Ayrıca, serginin Almanya Federal Meclisi’nde de gösterilmesi hedefleniyor. Daha sonra bu hikayelerin uluslararası platformlarda sergilenerek Ezidilerin sesi olunması ve yaşadıkları felaketin dünya kamuoyunca daha iyi anlaşılması amaçlanıyor.
